Vizyon

70. YILINDA BM VE KÜRESEL YÖNETİŞİM

Birleşmiş Milletler (BM) 1945 yılında, “Bir insan yaşamı içinde iki kez insanlığa tarif olunmaz acılar getiren savaş felaketinden gelecek kuşakları korumaya, temel insan haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkeklerle kadınların ve büyük uluslarla küçük ulusların hak eşitliğine olan inancımızı yeniden ilan etmeye, adaletin korunması ve antlaşmadan doğan yükümlülüklere saygı gösterilmesi için gerekli koşulları yaratmaya ve daha geniş bir özgürlük içinde daha iyi yaşama koşulları sağlamaya, sosyal bakımdan ilerlemeyi kolaylaştırmaya ve bu ereklere ulaşmak için hoşgörüyle davranmaya ve iyi komşuluk anlayışı içinde birbirimizle barışık yaşamaya, uluslararası barış ve güvenliği korumak için güçlerimizi birleştirmeye, ortak yarar dışında silahlı kuvvet kullanılmamasını sağlayacak ilkeleri kabul etmeye ve yöntemleri benimsemeye, tüm halkların ekonomik ve sosyal bakımdan ilerlemesini kolaylaştırmak için uluslararası kurumlardan yararlanmaya, istekli olarak, bu amaçları gerçekleştirmek için çaba harcamaya karar verdik” önsözü ile kaleme alınan Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın, bir grup ülke tarafından kabul edilmesi ile kurulmuş bir uluslararası örgüttür.

1945 öncesinde örgütün kurulmasına vesile olan gelişmelerin ardından küresel “ölçekte yaşanan çatışma, sorunlar ve çözümsüzlükler devam etmiştir. Uluslararası tanınırlığı, üye sayısı ve bağlayıcı hükümleri çerçevesinde, uluslararası örgütler içerisindeki en etkin kurum olan BM, kuruluş anlaşması metninde belirttiği sorumlukları yerine getirebilmek için azami çaba göstermiştir. BM’nin kuruluş misyonundaki en dikkat çeken nokta güç kullanımının engellenmesi olarak kabul edilmektedir. Bu konudaki ilk büyük ölçekli sınavı Soğuk Savaş dönemi olarak kabul edilebilir. Bir çatışma ortamının oluşmamasının ana etkenlerinden biri olarak BM’nin başarısı gösterilse de sürecin tırmanmasını engelleyemediği, küçük ülkeleri süreç içerisinde koruyamadığı gibi nedenlerle Örgütü eleştirenler de olmuştur.

Güvenlik Konseyi gibi kurumlar, insani müdahale kavramı, müdahalede bulunulan bölgeler, BM’nin kuruluş felsefesinin sorgulanmasına neden olmuştur. Alınan kararların Büyük Güçlerin talepleri doğrultusunda olduğu eleştirisi, küresel barış için küresel bir koordinasyon eksikliği görüşü, üye devletlerin kendi çıkarlarını düşünmeden karar alabileceği bir ortamın olmadığı yorumu aslında BM’nin üstlendiği role verilen önemin büyüklüğü ve beklentilerin yüksek olduğunu göstermektedir. Öncelikli hedefi olarak belirtilen “barışı sağlama”yı çoğu zaman başaramamış olduğu düşünülse de üçüncü dünya ülkelerini geliştirmeye yönelik sağlıktan eğitime kadar pek çok politika izleyen, yeni kurumlar açan BM, sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşılması için katkı sağlamaktadır. Kadın, çocuk, mülteciler, engelliler gibi toplumun “ötekilerine” desteği ve muhtaç devlet ve toplumların kalkınma hedeflerine sağladığı imkanlar, BM’nin misyonunda revizyon olduğu imajını yaratmaktadır.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon BM Genel Kurulu’nda “2015 Sonrası Kalkınma Gündemi” (bir diğer deyişle “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”) hakkında 2014 Aralık ayında sunduğu rapor ile küresel bir eylem çağrısı yapmıştır. Proje BM’nin 2015 yılı için ana hedeflerinden biri haline gelmiştir. Kalkınma, iklim değişikliği ve ortak gelecek hedefleri bu proje dâhilinde sunulmuştur. Kuruluşunun 70. yılı için belirlenen temalarda da cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma ve kalkınma için finansman gibi başlıklar öne çıkmaktadır. Bu başlıkların BM’nin 70.yıl vizyonunda da ana tema olarak belirlenmesinin de BM’nin misyonunun bundan sonraki yıllarda ne olacağı, ne olması gerektiğine dair politik ve akademik tartışmalara katkı sağlayacağı kuşkusuzdur.

Hâlihazırda, Dünya politikasının çok hızlı bir değişimden geçtiği, mevcut bölgesel ve küresel düzenlerin sorgulandığı, sosyal, siyasi ve iktisadi boyutta “krizler” ile şekillenen bir tarihsel döneme tanıklık etmekteyiz. Soğuk Savaş sonrasında yükselen tek kutupluluk ve liberal düzen tartışmaları son on yılda yerini “yükselen güçlerin” mevcut dünya düzenine etkilerini anlama çabalarına ve yeni düzen tartışmalarına bıraktı. Hızla değişen ve hayli dinamik olan dünya politikasında, Birleşmiş Milletler, kuruluşunun üzerinden 70 yıla yakın zaman geçmesine rağmen, yapısal anlamda İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya düzeninde “donmuş” bir örgüt görüntüsü sergilemektedir. Günümüzde BM reform çağrılarına direnmekte, temsiliyet ve etkinlik noktasında artan eleştirilerin odak noktası olmaktadır. Öte yandan, tüm eksiklerine rağmen,  BM günümüz uluslararası siyasetinde devletlerin asgari birtakım hukuki ve ahlaki normlar etrafında birleştikleri, kesinlikle en iyi değil, ancak var olan tek evrensellik iddiasındaki platform olma özelliğini sürdürmektedir.  Bu durum, örgütün 70. yılına girerken değişen dünya düzeninde rolünün teorik, analitik ve ampirik anlamda yeniden değerlendirilmesini ve analiz edilmesini çok önemli hale getirmektedir.

70. Yılında BM ve Küresel Yönetişim” ana temalı İstanbul Güvenlik Konferansı | 2015; TASAM ve Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü işbirliği ile BM’nin 70. kuruluş yıldönümünde 03-05 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirilecektir. BM’nin rolünün küresel, bölgesel ve devletler düzeyinde yeniden değerlendirileceği Konferans’a akademisyenler, politika yapıcılar, uzmanlar, düşünce kuruluşları mensuplarının geniş katılımı beklenmektedir.


Bu sayfa UN 2015 Conference (70. Yılında BM: Dünü, Bugünü, Yarını) tarafından en son 23.06.2015 13:45:59 tarihinde güncellenmiştir.

UN 2015 Conference (70. Yılında BM: Dünü, Bugünü, Yarını)

HIZLI ERİŞİM